CHP’li Yücel: ‘Bir değişim değil devrim’

CHP Genel Başkan Yardımcısı, Parti Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Deniz Yücel, partideki değişimin halktan yüksek sesle gelen bir talep üzerine başladığını ve bu değişimin ise devrim niteliğinde olduğunu açıkladı. 

Yerel seçimler sonrası değişimin devam edeceğine de işaret eden Yücel, “Yeni kadrolarımızla birlikte bu demokratikleşmenin, demokrasinin, kadın ve genç temsiliyetinin artması konusunda ciddi bir tüzük değişikliği hazırlığımız var. Partimizin kuruluş yıldönümünde tüzük kurultayı yapacağız ve tüzüğümüzü yenileyeceğiz” diye konuştu. Seçimler sonrası partinin başarısızlığına yönelik hareket edenlere de seslenen Yücel, “1 Nisan planları olabilir, duyuyoruz. Kurultay hesabı olabilir, mevcut yönetimin başarılı olmasını istemeyenler olabilir. Partinin başarısızlığı üzerine plan yapan varsa onlar partili değil, bizim içimize sızmış kişilerdir” dedi.

Değişimi sadece bir değişim olarak tanımlamak hafife almaktır. Bana göre CHP’nin son kurultayındaki değişim bir devrim niteliğindedir. Devrimler’de birtakım süreçlerdir. Sadece bir kişinin veya kadronun değişmesi değildir. CHP’nin ve Türkiye siyaset tarihinde geçmişte örneği olmayan bir devrimdir ve bu devrimsel süreç hâlâ devam etmektedir. Bu değişimi sadece bir genel başkan seçimi, kadroların yenilenmesi olarak görmemek lazım. Bu değişim bir kere kolay bir iş değil. Hem Cumhuriyet Halk Partisi’nde hem de siyasi partilerde mevcut yapıyı bir kurultay sürecinde demokratik yöntemlerle sandıkla değiştirmeniz pek mümkün değil. Hangi parti başarmış bunu geçmişte? Örneğin, Devlet Bahçeli veya Recep Tayyip Erdoğan’ı kurultayda değiştirmeye kalksınlar da görelim. Geçmiş genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibi demokrasi mücadelesine çok önemli katkılarda bulundu ama değişim talebi bir dip dalgaydı. Halktan yüksek sesle gelen bir talep ve çağrıydı. Genel başkanımız Özgür Özel ve bizler bu talebin sözcüsü olduk.

Kadrolar değişti ve bu değişimin bitmesi anlamına gelmiyor. Bu bir değişim değil bu bir devrimdir. Bu devrim nasıl devam edecek diye soracak olursanız bu devrim gençleşme ile devam edecek. Partide karar alma mekanizmalarının demokratik hale gelmesiyle sürecek. Yerel seçimden sonra yeni kadrolarımızla birlikte bu demokratikleşmenin parti örgütümüzün tüm kademelerinde hayata geçmesini kadın temsiliyetinin kurumsallaşmasını genç temsiliyetinin ve tabi ki parti içi demokrasinin kurumsallaşması konusunda ciddi bir tüzük değişikliği hazırlığımız var. Zaten tüzük değişimi söylemi Kemal Kılıçdaroğlu’nun da bir vaadiydi. Genel başkanımız Özgür Özel de bu vaadi sürdürdü. Ancak biz il başkanlarımızdan örgüt başkanlarımızdan, bu konu ile ilgili görüşler aldığımızda il başkanlarımızın, örgütlerin tamamına yakını tüzük değişiminin yerel seçimden sonraya bırakılması gerektiği desteklediler. Dolayısıyla partimizin kuruluş yıldönümünde tüzük kurultayı yapacağız ve tüzüğümüzü yenileyeceğiz. 

Değişim iddiası ile yola çıkan bir kadro, partide bir kere her şeyden önce bir yönetim anlayışını, karar alma biçimini etkili kılmayı amaçladı ve yerel seçimler öncesinde aday belirleme sürecinde de bu süreci analiz ettik. Yerel seçim süreci bu değişimin sadece bir ayağıdır. Adaylar belirlenirken kamuoyu yoklamaları ve anketler önemsendi. Aday olacak kişilerin toplumdaki karşılığı, toplumun belediye başkanından beklentileri ve nicelikleri, eğer bizim o şehirde veya ilçede belediye başkanımız varsa partinin memnuniyeti nasıl ve partinin beklentilerini gerçekleştirmiş mi gibi soruların cevaplarını çok tarafsız, ciddi kamuoyu anket şirketleri ile anlaşarak yapılan anketlerin sonucunda belirlendi. İkincisi ise adayların belirlenmesi sürecinde çok fazla kriter kondu. Elbette geçmiş dönemlerde de liyakat, eğitim düzeyi, kadın, genç olmak gibi özellikler önemliydi fakat bu dönemde bu özellikler adaylar arasında daha önemli faktörler arasında yer aldı. Özellikle seçimi kesinlikle kazanacağımız yerlerde kadın adaylara büyük bir oranda öncelik verdik. Partide geçmişte önemli görevler yapan veya geçmişte belediye başkanlığı yapmış olan arkadaşlarımız vardı fakat belli noktalarda belli yerlerde bazı kriterler öncellendiği için değişiklikler yapıldı. Dolayısıyla böyle bir süreçte değişim hareketi ile ilerleyen bir kadronun bu tarz kriterlerle birçok yerde değişiklik yapması belirli kesimlerde rahatsızlık yaratması çok normal. 

İstifa tek taraflı irade beyanıdır. Konuşup tartışıp bir uzlaşamama sonrasında verilen ortak bir karar değildir. Ben kimseye haksızlık yapmak istemem. İnsani olarak baktığımda bazen insanlar duygusal durumlar yaşadıklarında bazı reaksiyonlar verebilirler ama önemli olan CHP’nin bu ülkede vermiş olduğu demokrasi mücadelesine katkıda bulunmaktır. Bu mücadeleye devam etmek ve davaya sahip çıkmaktır. Davaya sahip çıkmak, mücadeleye katkıda bulunmak koltukla mevki ile veya makamla olmaz. Seçilmedi diye partiden istifa eden görevini bırakan arkadaşlarımın bu söylediğim konularda kendilerine özeleştiri yapmaları gerektiğini düşünüyorum.

Genel merkezin yanında duran ve Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyen birçok belediye başkanı yeniden adaylaştılar ve görevlerine devam ediyorlar. Sadece seçim çevrelerinde seçim riskli diye adaylaşmadılar. Eğer belediye başkanı arkadaşımız başarılıysa işini iyi yapıyorsa, memnuniyet oranı yüksekse belediye başkanlarımız görevlerine devam ediyorlar. Aynı zaman da kurultayda Özgür Özel’i destekleyen ve belediye başkan adayı olmak isteyen birçok arkadaş adaylaştırılmadılar. 

Yerel seçimlerde başarılı olmamamız, partinin başarısız olması üzerine kurgu yapan veya bununla ilgili bir gelecek planlaması yapan ve ardından kurultay hesabı yapan arkadaş varsa onun partililiğinden şüphe ederim. Başarısızlık üzerine bir hesap yapan plan yapanlara ağır şeyler söylenebilir. Bu durumdan beklentide olan arkadaşlar kendi beklentilerini sorgulasın, kendi partililiklerini sorgulasın. Partinin başarısızlığı üzerine plan yapan varsa onlar partili değil, bizim içimize sızmış kişilerdir.

Mükemmel bir aday belirleme yöntemi yok. Herkesin memnun olacağı, herkesi mutlu edecek bir yöntem yok. Şu ana kadar CHP’nin herhangi bir ilçesinden veya şehrinden aday adayı olan her üyemiz bizler için çok kıymetli. Hemen hemen hepsi bu görevleri yapmayı hak etmiştir. Çok inceleyip sık okuduk. Kurumsal düzeyde yapılan tamamen objektif şekilde gerçekleşen araştırmalar sonucu genel başkanın önüne gelen raporlar ile adaylarımızı seçtik. Bilgiler raporlandı. Aday adayları arasından kadın ve genç olanlara öncelik verildi. Mevcut belediye başkanlarımızın yirmi dokuzunun belediye başkanı adaylığı onaylanmadı. Yüzde 44’ ü ise değişime destek verdi. Yeni kadrolara, gençlere yol açmak lazım. 30 yaş altında 20 belediye başkan adayı belirledik. 40 yaş altında 180 belediye başkan adayı belirledik. Kadın belediye başkan adaylarının sayısı geçmiş yıllara nazaran epey bir artırıldı.