ÇEDES uyarısı: Taliban zihniyeti ortaya çıkacak

Millî Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı ile imzaladığı “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum" (ÇEDES) projesi kapsamında okullarda “manevi danışman” olarak imam, vaiz, din hizmetleri uzmanı ve Kur'an kursu hocaları görevlendirilmesi ve öğrencilere "değerler eğitimi" adı altında konferanslar verilmesine tepkiler sürüyor.

MEB’in ÇEDES benzeri protokollerle cemaat ve tarikatlarla protokoller yapmasına tepki için kurulan Buca Laik Eğitim Demokratik Yaşam Platformu İzmir’de sokağa indi.

Şirinyer’de toplanan platform üyeleri “ÇEDES’e hayır! Okullarda tarikat cemaat istemiyoruz!” yazılı pankart açarak, basın açıklaması yaptı.

“EĞİTİMDE DİNSELLEŞME KAYGI VERİCİ”

Platform adına açıklamayı okuyan Eğitim Sen İzmir 5 Nolu Şube Başkanı Savaş Candemir, “Her türden dini inancı istismar ederek çocuklarımızı ve toplumu ‘tek din, tek mezhep’ anlayışı üzerinden ‘tek tip’ hale getirmeye çalışma girişimleri kabul edilemez. Türkiye’de yaşanan yoğun dinselleşme, eğitim sürecinde dinsel sömürüye kaynaklık eden kimi pratik uygulama ve söylemlerin yaygınlaşması, son yıllarda eğitimin bütün kademelerinde yaşanan temel bir sorun olarak dikkat çekmektedir. MEB, Diyanet, dini vakıf ve derneklerin iş birliği ile okul içinde ve dışında öğrencilere yönelik olarak hayata geçirilen dini faaliyetler, eğitim sisteminin adeta belli bir inanç ve mezhebin kuralları ve uygulamaları ile kuşatılması anlamına gelmektedir. Türkiye’nin eğitim sistemi en temel bilimsel ilkelerden ve laik eğitim anlayışından hızla uzaklaşırken, okullarda dinselleşme hızla artarak kaygı verici boyuta ulaşmıştır. Eğitim alanında yaşanan dinsel kuşatmanın son yıllarda belirgin şekilde yoğunlaştığını söylemek mümkündür. Eğitim sisteminde ve genel olarak toplumsal yaşamda iktidarın kendi dünya görüşüne ve yaşam tarzına uygun nesiller yetiştirme yönündeki uygulamaları tüm topluma yönelik fiili bir baskı ve dayatma haline gelmiş durumdadır” diye konuştu.

“TALİBAN ZİHNİYETİ ORTAYA ÇIKACAKTIR”

Laikliğe dikkat çekerek sözlerini sürdüren Candemir, “Değişik din, mezhep, inanç ve dünya görüşünden insanların gerçek anlamda eşit olarak kabul edilmesi, devletin bütün inançlara eşit mesafede ve tarafsız yaklaşmasına, günlük yaşamın her alanında okulda, üniversitede, iş yerinde, sokakta, farklı kimlik, inanç ve dünya görüşleri arasında ayırım yapılmamasına bağlıdır. ÇEDES projesi başta olmak üzere, öğrencilere yönelik olarak sadece belli bir inancın benimsemiş olduğu dini değerler üzerinden etkinlik düzenlemek, hem laikliğe hem de laik eğitim anlayışına temelden aykırıdır. Türkiye’de yıllardır bizzat iktidar eliyle hayata geçirilen ve birbirinden ayrı olması gereken eğitim alanı ile inanç alanlarının birbirine karıştırılmasına yönelik her türlü uygulamadan derhal vazgeçilmelidir. Diyanet İşleri Başkanlığı başta olmak üzere, dini vakıf ve derneklerin okullardaki faaliyetlerine son verilmelidir. Laik eğitimden ve laiklik ilkesinden uzaklaşıldığında şeriat güzellemesi yapan zihniyet açığa çıkar. Laiklik ilkesini ortadan kaldırdığınızda bir cadı avı gibi sokaklarda kadınların yaşam biçimine müdahale eden, onları toplumsal yaşam alanları ve eğitim sisteminin içinde istemeyen Taliban zihniyeti ortaya çıkacaktır. Bizler bu karanlık zihniyete karşı aydınlık yarınları sokak sokak, mahalle mahalle oluşturacağız ve bu gerici kuşatmaya asla teslim olmayacağız” ifadelerini kullandı.

“BU GERİCİ KUŞATMAYI DAĞITANA KADAR BİR ADIM GERİ ATMAYACAĞIZ”

İktidara çağrı da yapan Savaş Candemir, “Buca’da Laik Eğitim Demokratik Yaşam Platformu olarak çocuklarımızın siyasi iktidarın kendi siyasal-ideolojik hedeflerine ulaşmak için hayata geçirdiği dini içerikli projelerin parçası haline getirilmesine karşı çıkıyor, okullarımızın dini içerikli faaliyet ve etkinliklerin değil, laik ve bilimsel eğitimin mekânları olması için bütün eğitim ve bilim emekçilerini, öğrenci ve velilerimizi birlikte mücadeleye davet ediyoruz. Biliyoruz iktidar bütün gerici kuşatma ve dayatmalarına karşı bu toplumu teslim alamamıştır. Ondandır ki bugün bu gerici saldırılarını daha da artırarak çağdaş laik ve bilimsel eğitimi hedef almaktadır. Ancak şunu bilsinler ki bizler de artırdıkları bu gerici saldırılara karşı toplumun ilerici değerlere inanmış tüm hücreleri ile yan yana gelerek bu gerici kuşatmalarına karşı mücadeleyi yükselteceğiz ve bu gerici kuşatmayı dağıtana kadar bir adım geri atmayacağız” dedi.